1800’lü yıllarda ilan edilen Sanayi Devrimi ile atmosfere salınan insan kaynaklı karbon miktarı günümüze kadar artış göstermiştir. Bu artış, dünya sıcaklığının da artmasına neden olmakla beraber, iklim değişikliğinin de en büyük sebebi olarak gösterilmektedir.
Sera gazı olarak bildiğimiz, güneşten gelen ışınların tutulup tekrar tekrar dünyaya yansımasını sağlayan gaz, aslında yapılan karbon salınımları sonucu oluşan gazdır. Güneşten gelen ışınlar yeryüzünden tekrar yansıyarak dünyanın aşırı ısınması engellenir. Ancak dünyadan yansıyan bu ışınlar sera gazları tarafından tutularak dünyanın ısınmasına neden olur. Nihayetinde küresel ısınma gerçekleşmiş olur. Araştırmalara göre bilim insanları tarafından 1015 kilogram (1 katrilyon ton) karbon salınımının Dünya’nın ortalama sıcaklığında yaklaşık bir derecelik artışa neden olduğu belirlenmiştir.[1] Karbon salınımında baş aktör olarak fosil yakıtları gösterebileceğimiz gibi, okyanuslar da ne yazık ki bu duruma neden olan bir diğer aktördür.
Gün boyunca yaptığımız işlerden, alıp verdiğimiz nefesten, sürdüğümüz arabadan, yaşadığımız iş kazaları ve daha nice insan faaliyetinden meydana gelen karbondioksit nerede birikiyor hiç düşündünüz mü? Belki hepimizin aklına ilk olarak hava gelecek. Doğru bir bakıma ancak, en çok toprak ve okyanuslarda biriktiği bilim insanları tarafından uzun zamandır bilinmektedir.
Ancak yapılan yeni araştırmalar sonucunda okyanuslardan bile daha fazla karbon tutan su kütlelerinin varlığına rastlanmıştır. Fiyort olarak bilinen bu yeryüzü oluşumları denizin buzul vadilerini basması sonucu oluşmaktır. Karaların iç kesimlerine kadar ulaşan fiyortlar uzun, ince bir yapıya sahip olup genellikle çok derin körfezlerdir. İki tarafı dik yamaçlarla çevrili bu yapılar karbon tutuma açısından okyanuslardan daha başarılıdırlar.
Bir kıyı tipi olarak da bahsedebileceğimiz fiyortlara en çok Norveç, Grönland, Alaska gibi kuzey ülkelerinde rastlamaktayız. Buzullar tarafından oluşturulan fiyortlar okyanusların kilometre başına tuttuğu karbonun yüz katı kadar karbon tutmaktadır. Etrafındaki dik yamaçlardan hızla akan nehirler fiyortları beslemektedir. Fiyortlar şekil itibariyle ve yapısal olarak organik maddeyi etkili biçimde depolayabilmektedir.
Doğal karbon konteynırı olarak görebileceğimiz fiyortlar doğa harikası sayabileceğimiz eşsiz yapılardır.
[1] http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/karbon-salimi-ve-kuresel-isinma-arasindaki-iliski-sanildigi-kadar-karmasik-degil
[1] http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/karbon-salimi-ve-kuresel-isinma-arasindaki-iliski-sanildigi-kadar-karmasik-degil