Veganizm nedir?
Veganizm yiyecek, giyecek her ne nedenle olsun hayvan sömürüsüne ve işkencesine karşı çıkan bir yaşam biçimidir. Veganizmin her kesime uyan bir çok türü vardır. Raw veganlık vb. Yine de bütün veganlık şekillerinin bir ortak noktası vardır: Veganlar et, süt ürünleri, yumurta, bal vb hiçbir hayvansal ürünü tüketmezler. Ayrıca deri giymezler ve hayvanlar üzerinde test edilen kozmetik ürünleri ve ilaçları kullanmazlar.(Şuan Birleşik Krallık’ta satılan bütün ilaçlar hayvanlar üzerinde test edilmektedir. Vegan Society doktorunuzun size reçetelediği ilacı kullanmanızı öneriyor.) Dahası veganlar hayvanların eğlence sektöründe sömürülmesine de karşı oldukları için sirk, hayvanat bahçesi ve akvaryum gibi yerleri desteklemezler.
Neden Veganizm?
Dünyamız İçin:
1)Küresel Isınma: Birleşmiş Milletler’e göre hayvanların yemek amacıyla yetiştirilmesi, dünyadaki tüm ulaşım araçlarının toplamından daha fazla sera gazı salınımına neden oluyor.
2)Su Kirliliği: Amerika Birleşik Devletleri’nde hayvanların yiyecek amacıyla yetiştirilmesi, başka herhangi bir endüstriden daha fazla su kirliliği yaratıyor. B u hayvanlar ABD’deki toplam insan nüfusunun ürettiği atığın 130 katını, yani saniyede 40 ton atık üretiyor. Endüstriyel çiftliklerden çıkan atığın çoğu böcek ilaçlarından, tarım ilaçlarından, antibiyotiklerden, hormonlardan ve diğer ilaçlardan gelen yüksek oranda toksik kimyasal madde içerir ve derelere, nehirlere, denizlere ve okyanuslara akar.
3)Su Tüketimi: Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketilen suyun yarısından fazlası hayvan yetiştiriciliğinde kullanılır. Bir kilo dana eti için 65 ton su gerekir ama bir kilo buğday için sadece 19 ton su yeterlidir. Vegan beslenme için günde 1135 litre su gerekirken, et yiyen birisini doyurabilmek için günde 15 tondan fazla su tüketilmektedir.
4)Okyanuslar: Dünyanın okyanuslarındaki hayat tüketiliyor. Her yıl tutulan balıkların ve deniz canlılarının çoğu doğrudan insanlar tarafından yenmez, hayvanları beslemek için kullanılır. Bir kilo dana eti için 11 kilo buğdaya ihtiyaç vardır, ancak bir kilo dana eti için aynı zamanda 91 kilo balık da gerekir. Bir tane çiftlik somonu yetiştirebilmek için 23 kilo doğal ortamında yetişen balık gereklidir.
5)Toprak: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm tarım arazisinin yüzde sekseni, besi hayvanları ile onları doyuracak yemleri yetiştirmek için kullanılır. Bu Amerika Birleşik Devletleri’nin toplam arazisinin yüzde 45’idir.
6)Ormansızlaştırma: Yabani hayvanların yaşam alanı olan doğal ormanlarımız yok oluyor. Her sekiz saniyede 0.4 hektar orman, endüstriyel çiftliklere kapatılmış hayvanları besleyecek ürün yetiştirmek için yok edilmektedir. Bu ürünler tarım ilaçları ve böcek ilaçları ile yoğun bir şekilde kirlenmiştir ve bunlar çoğunlukla genetiği değiştirilmiş bitkilerdir ve ekosistemimize sızan genetiği değiştirilmiş organizmalar içerirler.
7)Ürünler: Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştirilen mısırın yüzde sekseni ve yulafin yüzde doksan beşinden fazlası, besi hayvanlarını doyurmak için kullanılır. Dünyada yetiştirilen soya fasülyesinin çoğu insanlar için tofu ve soya sütü yapmak için değil, hayvanları beslemek için kullanılır. Bu yemlerin çoğunun genetiğiyle oynanmıştır ve tarım ve böcek ilaçlarıyla yoğun bir şekilde kirlenmiştir.
8)Fosil Yakıtların Tükenişi: ABD’de tüketilen fosil yakıtın üçte birinden fazlası, hayvanların yiyecek olarak yetiştirilmesinde kullanılır. Ortadoğu’daki savaşın yani petrol savaşının nedeni, ABD’deki et ve süt ürünleri endüstrilerine yakıt sağlamaktır. Tarım, ABD’nin enerji bütçesinde askeri bütçenin iki katından fazla paya sahiptir.
Sağlığımız İçin:
Oxford Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırmaya göre 2050 yılına kadar bitki bazlı diyetlerin benimsenmesi yılda 8.1 milyon erken ölümü engelleyecektir. Ayrıca genel olarak veganların kardiyovasküler hastalıkara, obeziteye, bazı kanser türlerine ve tip 2 diyabete yakalanma oranları et ve süt ürünleri tüketen insanlara göre daha düşüktür. Buna ek olarak neredeyse yediğiniz her tür deniz canlısıyla birlikte civa da yemiş olursunuz. Düzgün beslenen veganların et yiyen ve süt ürünleri tüketen insanlardan daha sağlıklı olduğu bir gerçektir. Özellikle Türkiye’de vegan junk food alternatifi fazla bulunmadığı için veganlar daha az paketlenmiş gıda yer ve bu gıdaların içindeki zararlı kimyasalları vucütlarına almazlar.
Ve En Önemlisi Hayvanlar İçin:
Bir lokantaya gidip yemek sipariş ettiğimizde veya evde önümüzdeki tabaktaki yemeği yerken çoğumuz bu yemeğin nereden geldiğini sorgulamayız. Fakat hepimiz biliyoruz ki yediğimiz et bir zamanlar canlı bir hayvandı. Bu hayvanlar hem yetiştirilirken çiftliklerde hem de kesim için götürüldükleri mezbahalarda çok kötü muamele görürler. Hayatları boyunca neredeyse hiç yürümeyen ve hiç açık havada soluma fırsatı verilmeyen bu hayvanlar, özellikle inek gibi süt veren hayvanlar, doğduklarında annelerinin sütünü sadece yarım saat kadar emip bütün hayatları boyunca bir daha annelerini göremezler. Dişi inek yavruları anneleri gibi birer süt ve doğum makinesine dönüştürülürken dişi olmayan yavrular çoğunlukla direk kıyma makinesine giderler. Bu gerçekler et ve süt endüstrisi ve devletler tarafından saklanır çünkü bu endüstride çok fazla para dönüyor. Biz reklamlarda mutlu ve çimenlerde otlayan inekler görürken gerçek bundan çok farklıdır. İnsan türü olarak her zaman kendimizi doğanın efendisi olarak gördük ama gerçek bu değildir. Biz de diğer tüm canlılar gibi doğanın bir parçasıyız ve doğa üzerinde hiç bir hakkımız olmadan ağaçları kesip binalar dikiyor ve hayvanları şiddetle sömürüyoruz çünkü bu bize zevk veriyor. Tarih boyunca birçok şeyi sorgulayan insanın doğadaki yerini de sorgulama zamanı gelmiştir çünkü dünya yaptıklarımız yüzünden yavaş yavaş tükeniyor ve kaynaklar bittiğinde yeryüzünden silinen tür biz olacağız ve dünya varlığına devam edecek. Tüm bu gerçekleri bilip bunlara yine de göz yummalı mıyız? Bu size kalmış.
Kaynakça:
Yoga and Vegetarianism: The Path to Greater Health and Happiness by Sharon Gannon
http://ajcn.nutrition.org/content/89/5/1627S.full
https://www.youtube.com/user/BiteSizeVegan
Forks Over Knives (2011) by Lee Fulkerson