KRİPTO PARA NEDİR?
Son günlerde hayatımızda ciddi yer edinen kripto para kavramını hepimiz sıkça duyduk. Yakın çevremizde çoğu insan, pandemi dönemini evde geçirmenin de etkisiyle bu sektöre atılmaya başladı. Peki gerçekte var olmayan, sanal para ile milyar dolarlık hacimlere ulaşan kripto para sektörü nasıl oluşmuştur?
Kripto para sektörü blok zincir (blockchain) teknolojisinin bir ürünüdür. Blok zinciri teknolojisinde veriler, bilgisayar ortamında bloklar halinde ve her veri bloğunun şifrelenmesi ile tutulur. Her bloğun bir önceki bloğa ait özet veriler ve bazı kompleks şifreler içermesi ile blok zinciri yapısı oluşur. Bütün bu blok yapısı bilgisayarların verileri işlemesi ve kompleks problemleri çözmesi ile oluşturulur. Bu sanal üretim, fiziksel bir karşılığı olmayan kripto paralara karşılık gelebilmektedir. Kripto para piyasası, günümüz dünyasında önemli bir hacme sahiptir. Bu teknolojinin ilk kripto para ürünü ise Bitcoin’dir.
KRİPTO PARALAR NASIL ÜRETİLİR? KRİPTO PARA MADENCİLİĞİ NEDİR?
Kripto para madenciliği, ismini de aldığı madencilik faaliyetlerine çok benzerdir. Bir altın madeni düşünelim, bu madende çalışan işçiler işgücünü oluşturur, bu işgücü maden bölgesinden altın çıkarmak için çalışır; işin sonunda işçiler paralarını alırken, altın rezervi ekonomiye kazandırılır. Kripto para madenciliğinde ise, kripto para kazım işlemini yapan madenci, bilgisayar ortamında yazılım kullanarak blok zincir teknolojisinde karmaşık problemler çözer ve veri transferi sağlar. Yapılan işlemin ardından, madenci kripto para olarak ödülünü almış olur. Borsanın her geçen gün genişlemesi ve hacminin artması, daha çok çözülmesi gereken problem ve işlenmesi gereken veri olarak karşımıza çıkar.
KRİPTO PARA MADENCİLİĞİ VE ENERJİ KULLANIMI
Kripto para madenciliği ekran kartı, işlemci, hard disk gibi bilgisayar donanımlarının sürekli bir şekilde çalışması ile yürütülür. Bu donanımların çalışması, enerji tüketimi gerektirmektedir. Ayrıca, sürekli çalıştırılması gereken bu parçaların ısınmasının da kontrol edilebilmesi için, yüksek enerji tüketimi gerektiren soğutucular kullanılabilmektedir. Örneğin, ekran kartı (GPU) ile kazım yapacak bir madenciyi ele alalım. Bu madenci, hedeflediği aylık kripto para kazancı için 5 ekran kartı kullanması gerektiğini hesaplar ve sistemi kurar. Bu sistem, kişisel bir bilgisayarın kullandığı enerjiden daha fazla enerji kullanır.
Ayrıca, enerji kullanımını etkileyen bir diğer faktör, çözülmesi gereken problemin karmaşıklığıdır. Bir kripto para birimi, üretimi devam ettikçe işlenmesi gereken veri setini de büyütmüş olur. Bu durum, kazımı yapılacak kripto paranın, aynı birim zamanda daha çok enerji üretmesine neden olur. Piyasanın en yüksek hacimli kripto para birimi Bitcoin, bu alanda bayrak taşımaktadır. Kısa zaman önce Elon Musk da “enerji tüketimi çok arttı, artık çevreci değil” diyerek CEO’su olduğu Tesla şirketinin ödemelerinde Bitcoin’i kullanmayacağını açıklamıştı.
Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; kripto para madenciliği yılda 130 Terawatt-saat (TWh) enerji tüketiyor. Bu tüketim yıllık toplam enerji tüketiminin ise %0.6’sına eşit. Bu da, 10 milyon nüfusa sahip bir şehrin enerji ihtiyacını karşılayacak seviyede bir miktar.
KRİPTO PARA MADENCİLİĞİ ÇEVRECİ Mİ?
Kamuoyu bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim kripto para madenciliğinin tükettiği enerji miktarının gözardı edilemeyeceğini ve fosil yakıtların çokça kullanıldığını öne sürüp, kripto paraların fiziksel olarak bir karşılığının olmaması ve günlük ticari işlemlerde kullanılamaması dolayısıyla enerji israfına yol açtığını iddia ediyor. Bu teze karşılık, kamuoyunun büyük bir bölümü de, geleneksel bankacılık sisteminin daha çok enerji tüketiminde bulunduğunu, en büyük 5 Bitcoin madencilik sahasının ise hidroelektrik santrallerinden faydalanarak enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiyle karşıladığını öne sürüyor.
Bu iki görüş de aslında haksız sayılmaz. Ortada hatırı sayılır miktarda enerji tüketimi mevcut, kimi madenci bu enerjiyi doğru bir şekilde yönetirken; kimi madenci de finansal kaygılarından ötürü enerji kullanımı konusunda bonkör davranmayı ihmal etmiyor. Bitcoin madenciliğinin şu anki hacmine, gelecekte Etherium ve diğer altcoinlerin de ulaşacağı ve üretimlerindeki enerji tüketiminin yüksek seviyelere geleceği aşikar. Fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerjiye bıraktığı bir dünyada, enerji sadece kripto para borsasını değil, enerji tüketen bütün sektörlerin çevre dostu olmasını sağlar.
Kripto Para Sektörü Gerçekten Aşırı Elektrik mi Tüketiyor? – BeInCrypto